İstanbul Barosu’nun en kıdemli üyesi Avukat Salih Nuri Tüzel, 100 yaşında hayatını kaybetti

İstanbul Barosu’nun en kıdemli üyesi Avukat Salih Nuri Tüzel, dün 10 Kasım’da tam 100 yaşında hayatını kaybetti. Aynı zamanda Galatasaray Kulübü Divan Üyesi de olan Tüzel’in ölümü hukuk camiasında üzüntüyle karşılandı. Tüzel, yarın Teşvikiye Camisi’nde kılınacak cenaze namazı sonrası Nakkaştepe Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Tüzel Habertürk’e verdiği son röportajında şunları söylemişti:

“AVUKATLIKTA MİLYONER OLUNMAZ, PRESTİJLİ KİŞİ OLUNUR”

Şimdiye kadar ağırlıklı olarak ticaret davaları ve bankalar hukukuyla ilgilendiğini belirten Avukat Salih Bey, mesleğini şöyle özetliyor:

Avukatlıkta milyoner olunmaz. Ama avukatlıkta evinizin kapısını bir tek alacaklının çalmadığı insan olursunuz. Evinize bir protestonun gelmediği insan olursunuz. Avukatlıkta servet budur; para değildir. Bundan da hiçbir şikayetiniz olmaz. Avukatlık hakkı arayan adamdır. Temsil ettiği kişi adına hakkı arayan adamdır. Duruşmanın içinde karşılıklı iki avukat vardır. Her ikisi de hakkı arayan insandır. İçeriden çıktıkları zaman dostça birbirinin koluna girebilen iki insandır. Kavga eden, birbirine yumruk atan insan değil. Kanunen her ilçede mahkeme olurdu eskiden, nerede ilçe varsa mutlak mahkeme vardı. Sonra büyük adliyenin içinde toplandı. Benim kanaatim doğru olmadı. Mahkemeler o kadar çok bir araya geldi ki, herkes birbirine merhaba diyerek vakit kaybetmeyi tabiat haline getirdi.” Avukat Tüzel, aynı röportajda uzun ve sağlıklı yaşamının sırrını da şöyle anlatmıştı:

“SALİH BEY ACABA TEKERLEKLİ SANDALYE İLE Mİ GELECEK?”

“Geçen sene bir toplantıya konuşmacı olarak davet edilmiştim. Beni karşılarında görünce şaşırmışlar ve şunları söylemişlerdi: “O kadar heyecanlandık ki, Salih Bey nasıl gelecek diye düşünmeden edemedik. Acaba tekerlekli sandalye veya ambulansla mı geleceksiniz diye meraklandık. Konuşmam bittikten sonra büyük tezahürat yaptılar. ‘Bu sağlığınızı nasıl korudunuz?’ diye sordular. Bu bana hep soruluyor, cevabımı başka türlü vereceğim. Bizim Kadıköy Rotary Kulübü’nün bir üyesi var. Beyin cerrahi Profesör Necmettin Pamir. Aynı zamanda New York’taki Dünya Nörolojik Cerrahi Akademisi’nin başkanı. 100 kişilik konsey bu. İstanbul’da bir yılda yaptığı beyin cerrahisi ameliyatı 912 adet. Necmettin Bey’in bana söylediği şu; ‘Beyin cerrahi olarak o kadar çok hasta tedavi ediyorum ki. İyileşiyolar. Aile bana şükran duyguları ile hastaneden ayrılırken, soruyor; ‘Bundan sonra ne tavsiye ederseniz, ne yesin ne içsin, ne yapsın?’. Ben de onlara diyorum ki, ‘Çok iyi bilmiyorum ama benim bir avukat arkadaşım var. Onun da yaşı 98. Kendisinin telefonunu vereyim, ona sorun. O ne yiyorsa onu yeyin’.

“HİÇ SİGARA İÇMEDİM, KADEHİ SADECE ELİMDE TUTTUM”

Salih Bey’in attığı meşhur kahkahalara ben de eşlik edince ofis çalışanları Hülya Ece ve Mine Mailmail, ‘acaba orada ne oluyor’ dercesine kafalarını bulunduğumuz odaya uzatmadan edemiyor. Prof. Pamir’in ‘Salih Bey’e sorun’ sözlerini hatırlatıp, sorduğumda aldığım cevap çok basit.

Diyor ki:

“Benim bildiğim farklı hiçbir şey yok. Etkisi var mı yok mu bilmiyorum; ancak şu kadarını söyleyebilirim. Bu yaşa kadar merak edip de, 1 adet sigara dahi içmedim. Çok sosyal bir insanım. Gittiğim davet, toplantı, kokteyllerde mutlaka elinize içki tutuşturuyorlar. Daveti geri çevirmek olmaz. Kadehi alır elimde tutarım. Bazen ayıp olmasın diye dilimi dokundurmuşluğum vardır. Hayatım boyunca tadımlık olarak baktığım içki miktarı 1 şişeyi bile bulmaz. Sabahları kahvaltıda herkesin yediği zeytin, peynir yiyorum. Muhakkak iki tane ceviz ve iki üç yaprak marul yerim. Yıllardır bu böyle” patronlardunyasi.com

patronlardunyasi.com